Gastronomi Şehri; Gaziantep

Merhaba,

2015 yılında UNESCO’nun ”Yaratıcı Şehirler Ağına” Gastronomi dalında üye olan Antep’e 16-19 Haziran tarihlerinde gittik. Antep’e Gastronomi Şehri dışında birçok isim daha konabilir; Hanlar Şehri, Müzeler Şehri, Arkeoloji Şehri vs. Bütün bu isimlerin bu denli yakıştığı yegane şehir Gaziantep olsa gerek.

Gaziantep’e 16 Haziran akşam uçağıyla geldik. Bizi misafir edecek birilerini bulma konusunda zorluklar yaşadığımız için şehrin tam merkezinde bulunan Yunus Otel’e yerleştik. Ucuz ve 2 gün kaldırabileceğimiz bir oteldi, kesinlikle bu otel için lüks aranmaması gerekiyor. Sabah kahvaltı veriyor olmaları da bizim için yeterliydi. Otele gelip eşyalarımızı yerleştirdikten sonra ‘yemek’ parolası ile geldiğimiz Antep’te bi’ şeyler yemek için yola koyulduk. İlk olarak otel çalışanının önerisiyle Ciğer Kavurma yemeye Ciğerci Mustafa’ya doğru yola koyulduk ancak gittiğimiz saatte ciğer kalmamıştı, biz de tam karşısında bulunan Ciğerci Yunus’a giderek kavurmamızı yedik. Çıkarken de  iki kişi için toplamda 13 lira gibi bizi hayretlere düşürecek bir ücret ödeyerek ayrıldık.

Ardından otelimizin sokağının başında bulunan Gürbüz Usta’dan Atom içiyoruz. Burdan da ayrıldıktan sonra 1638 yılında yaptırılan dillere destan, Tarihi Tahmis Kahvesi’ne giderek meşhur menengiç kahvelerini içiyoruz. Kısa sürede denememiz gereken 3 tadı denemiş olduk. 🙂 Gelmeden önceki son gün yine öneri üzerine elma çaylarını da içtim, deneyebilirsiniz.

Ertesi gün otelde sabah kahvaltımızı yapıp erkenden Halfeti’ye doğru yola koyulduk. Halfeti aslında Şanlıurfa’ya bağlı ve iki şehrin tam ortasında bulunuyor. Daha önceleri Urfa ve Antep’i dolaşmış ancak Halfeti’ye hiç uğramamış biri olarak bu gezimize Halfeti’yi eklemeden olmazdı. Halfeti’yi ayrı bir yazıda anlattım. O yazıya ulaşmak için ‘buraya‘ tıklayabilirsiniz.

Halfeti’de bir süre geçirdikten sonra yakın mesafede bulunan Zeugma Antik Kenti’ne doğru yola koyulduk. Zeugma’ya bizi Dutlu yol ayırımından, fıstık ağacı aşılama işinden çıkıp bu bölgeyi ziyarete giden Nizipli bir aile götürüyor. Kendileri ile gayet eğlenceli bir yolculuk geçiriyoruz, bize aşılamanın nasıl yapıldığını da anlatıyorlar. Geri dönüşte Nizip’e kadar bizi bırakıyorlar, geceyi de evlerinde geçirmemiz için ısrar ediyorlar ancak bütün eşyalarımız otelde olduğundan bu teklifi geri çevirmek zorunda kalıyoruz.

Zeugma’nın MÖ 300 civarlarında Büyük İskender’in bir generali tarafından Selevkaya Euphrates adıyla kurulan bir şehir olduğu biliniyor. Daha sonra Romalılar tarafından ele geçirilice Köprü anlamına gelen Zeugma ismi verilmiş. Bu bölgenin sular altında kalacağı söyleniyor, o sebeple burada çıkarılan kalıntıların tamamı Gaziantep’te bulunan, dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi’ne taşınıyor. Biz Antik Şehre gittiğimiz için müzeye gitme fırsatı bulamadık, ancak zamanınız varsa her iki yeri de ziyaret etmenizi öneririm.

Zeugma gezimiz ikindiye doğru bitince Antep’e doğru geri dönüyoruz. Yemek parolası ile geldiğimiz şehirde iş tekrar yiyecek bir şeyler bulma konusuna geliyor. Çıtır Lahmacun’da lahmacun yiyoruz ardından Dürümcü Recep Usta’da acılı nohut dürüm. Lahmacunu tavsiye etmiyorum ancak nohut dürümü kesinlikle denemelisiniz. Günü de böylece kapatmış olduk.

Ertesi sabah ilk iş olarak Katmerci Zekeriya Usta’dan katmerimizi yedik. Katmer sabah yenen bir tatlı, Usta da öğlen gibi kapatıyor sanırım. Katmerin ardından Bakırcılar Çarşısı’nda dolandık. Bakırcılar Çarşısı şehrin sembollerinden. Sevdiklerinize minik eşyalar alabileceğiniz, bakırcıları bakır işlerken/döverken izleyebileceğiniz bir yer, kesinlikle uğrayın.

Yazının başında hanlar ve müzeler şehri demiştik Antep için. Bakırcılar çarşısından çıkıp sırasıyla, Tütün Hanı, Tarihi Zincirli Bedesten, Tarihi Yeni Han, Kaleoğlu Mağarası, Hamam Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep Kalesi, Medusa Cam Eserler Müzesi, Bey Mahallesi, Oyuncak Müzesi ve İmam Çağdaş’ı ziyaret ederek Antep Gezimizi tamamladık. Saydığım mekanların tamamının arasını 5-10 dakika yürüyerek alabilirsiniz.

Tarihi Tütün Hanı ve Kaleoğlu Mağarası denilen yerler mağaralar içerisinde cafelerin olduğu mekanlar. Yazın o sıcağında serin bir kahve içmek için birebir. Yalnız içerde fazla durmayın zira çok fazla nemli olduğu için oturduğunuz yerde ıslanıyorsunuz.

Bedesten kapalı çarşı demek. Zincirli Bedesten 1781 yılında yaptırılmış. Gümüşçülerin, bakırcıların, hediyelikçilerin, tesbihcilerin vs. bulunduğu bu tarihi yeri mutlaka ziyaret edin.img_1363-2

Hamam Müzesi, Osmanlı mimarisi ve kültürünün en güzel örneklerinden birisini yansıtıyor. 1577 yılında yapıldığı tahmin edilen mekan 2015 yılında restorasyonu tamamlanarak müze olarak kullanıma açılmış.

Emine Göğüş Mutfak Müzesi, 1904 yılında inşa edilen bir konak. Gaziantep kültürünü tanıtmak amacıyla 2008 yılında restorasyonu tamamlanıp müze olarak kullanıma açılmış. Gaziantep mutfağında kullanılan araç ve gereçlerin ve unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerin sergilendiği müze Türkiye’de kurulan ilk mutfak müzesi olma özelliğine de sahip.

Medusa Cam Eserler Müzesi, yine tarihi birkaç eski Antep evlerinin restorasyonu ile açılmış olan özel bir müze. İçerisinde bulunan eserlerin hiçbiri devlet tarafından getirtilmemiş. Diğer müzeler ücretsiz olmasına rağmen Cam Müzesi ücretli. Daha çok Roma, Bizans ve İslam dönemine ait eserlerin bulunduğu müzeyi ziyaret etmelisiniz.

Oyuncak Müzesi, Tarihi Bey Mahallesi’nde bulunan Oyuncak Müzesi 1700’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin güzel eserlerinin sergilendiği yer. Yine tarihi bir Antep evinin restorasyonu ile 2013 yılında hizmete açılmış. Daha çok Amerika ve Almanya’dan eserler sergileniyor, biz Türkiye’den hiçbir esere denk gelemedik bu müzede.

img_1391-2

Oyuncak Müzesi‘nin hemen yanında Mustafa Kemal’in Antep’i ziyaretinde kullandığı eşyaların sergilendiği Atatürk Anı Müzesi bulunuyor. Anı Müzesi’nin Bey Mahallesi’nde olmasının bir anlamı da var. Atatürk’ün nüfusa kayıtlı olduğu yer Bey Mahallesi’dir.

img_1388-3

Antep Kalesi, kalenin inşa tarihi bilinmiyor, Romalılar tarafından inşa edildiği tahmin ediliyor. En son halini 2000’li yılların başında yapılan restorasyon ile almış. Şu an ‘Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoroması Müzesi’ olarak hizmet vermekte.

img_1379-1

İmam Çağdaş Gaziantep’in en güzel yemeklerinin ve baklavasının yapıldığı yer. Biz baklavayı orada yiyemedik ama yemeklerini tattık. Biraz pahalı, Gaziantep’e gelenlerin mutlaka uğraması gereken mekan.

Yazı biraz uzun oldu, sabırla okuduğunuz için teşekkürler. Son olarak videoyu izlerseniz sevinirim.

don’t be afraid, take the roads with GumsN’Shoes.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: