Balkanlar Otostop Turu Gezi Rehberi Bölüm 6 | Kosova

Zdravo,

Balkanlar turumun son ayağı olan Kosova yazısı ile karşınızdayım. Daha önce sırasıyla Makedonya, Arnavutluk, Karadağ, Bosna Hersek ve Sırbistan‘ı dolaşmıştım. Kosova’da sadece Priştin‘i dolaşabildim. Sadece şehir hakkında okumak istiyorsanız üzerine tıklayarak direkt atlayabilirsiniz.

KOSOVA

  • Kosova, Kuzeyde ve doğuda Sırbistan, güneyde Makedonya, güneybatıda Arnavutluk ve batıda Karadağ ile sınırları olan küçük ve yeni bir ülke.
  • 1389’da I. Murat zamanında I. Kosova Savaşı sonrası Osmanlı hakimiyetine giren ülke 1912’de I. Balkan Savaşı sonrası Sırpların eline geçti.
  • Kosova, Şubat 2018’de, ABD, NATO ve AB’nin de desteğiyle tek taraflı bağımsızlığını ilan etti. Türkiye, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden olmuş. Sırbistan Kosova’nın bağımsızlığını henüz tanımış değil.
  • Resmi dilleri Arnavutça ve Sırpça. Bunların yanı sıra Türkçe, Boşnakça ve Romanca da resmi dil olarak kabul ediliyor.
  • Karadağ gibi Avrupa Birliği’nde olmadığı halde para birimi Avro(€)’dur. Bu arada AB ile vize muafiyeti bulunmayan tek Balkan ülkesi konumunda.

Kosova’ya Belgrad üzerinden Lazarevac, Čačak, Kraljevo, Raška, Mitrovicë güzergahını takip ederek ulaştım. Baya uzun bir yolculuk olacağından erken saatte yola koyulmam gerekti. Bu arada takip ettiğim güzergah daha çok ırkçı Sırpların yaşadığı güzergah oluyor. Yine de kötü bir olay yaşamadan yolu tamamlamayı başardım.

Čačak’ta arabasına bindiğim arkadaş beni almadan önce Afganistan, Pakistan taraflarından olup olmadığımı sordu. Kendisine karşı bir ön yargı oluştursa da keyifli bir sohbetle Kraljevo’ya kadar bıraktı beni. Kosova’ya gideceğimi söyleyince, ”araç durduğunda Kosova yerine Priştin’e gitmek istediğini söyle” diyerek uyardı. Kraljevo’da Raška’ya gideceğini söyleyen garip bir adam aldı. Yanında birisi daha vardı, ilk etapta arkadaşı olduğunu sandım ama Raška’ya vardığımızda yanındaki eleman indi. Meğer onu otostop çekerken almış ücret karşılığı oraya bırakmış. Neyse bana Mitrovicë gittiğini, istersem bırakabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim.

Adamın çok net ırkçı olduğu az buçuk belliydi zaten de, pasaport kontrole geldiğimizde önümüzdeki aracın içinden çıkan adamı görünce, ”bak bu adam Arnavut, onları küçük işleri yaptırmak için kullanıyoruz” diyerek tamamen belli etti. Bölgede kendisinin tanınan bir insan olduğundan falan bahsetti. Sanırım bunu da kanıtlamak için, pasaport kontrolde pasaportumu çıkartmamamı, kendisinin durumu halledeceğini söyledi. Öyle de oldu, pasaportum kontrol edilmeden içeri girdik. Bir an ülkeden çıkarken polisin ülkeye nasıl girdiğimi soracağı düşüncesi aklıma geldiyse ve bunu da adama ilettiysem de, gülerek ”bir şey olmaz” deyip yola devam etti. Yol boyunca şarkılar söylüyor, hikayeler anlatıyor falan, tam bir gövde gösterisi eşliğinde Mitrovicë ulaştık. Yol boyunca Sırplar, bölgenin hâlâ kendilerinin elinde olduğunu kanıtlamak istercesine bayraklarla donatmışlar. Adam benden para almadı ve vedalaştık.

Mitrovicë içinde Sırpların ve Arnavutların yaşadığı iki bölge var. Adamın beni bıraktığı yerden biraz ilerideki gaz istasyonunu geçtiğim zaman sanki Kosova’ya girdiğimi anladım. Nasıl bir sınır belirlemişlerse, hiç kimse istasyonun diğer tarafına geçmiyor. Ben tabi otostopa devam ettim. İki tane Kosovalı genç aldı beni. Türkiye’den geldiğimi söyleyince içeride birden garip bir hava esmeye başladı. İbrahim Tatlısesler, Tarkanlar, arabesk rapler eşliğinde, gitmeyecekleri halde şehrin sonuna kadar götürdüler beni. Uzun ve garipliklerle dolu yolculuğun sonunda Priştin’e varmayı başardım.

IMG_3331
Kosovalı arkadaşlar.

PRİŞTİN

Belgrad’da kalış süremi uzattığımdan Priştine’ye sadece birkaç saatliğine gelmiş oldum. Uçuş saatim akşam saatlerindeydi, ben de o saate kadar şehri yürüyerek dolaşmaya başladım ki küçücük bir yer zaten.

Gezilecek Yerler

Ben hayatımda bu kadar hiçbir şeyin olmadığı başka bir başkent görmedim desem abartmış olmam.

Bill Clinton Anıtı (Bill Clinton Statue), Eski ABD Başkanı Bill Clinton’un Kosova bağımsızlığına gösterdiği destekten ötürü teşekkür mahiyetinde anıtını, yine kendi adını verdikleri bulvar üzerine dikmişler.

IMG_3332
Bill Clinton Anıtı.

Rahibe Teresa Katedrali (Katedralja Nënë Tereza), 2007’de temeli atılan ancak Rahibe Teresa’nın ölümünün 100. senesine ithafen 2010 yılında açılan Katolik Katedrali. Rahibe Teresa hakkında Makedonya yazımda bilgi vermiştim. Oradan ulaşabilirsiniz.

IMG_3334
Rahibe Teresa Katedrali.

Rahibe Teresa Bulvarı (Bulevardi Nënë Tereza), Şehrin merkezinde bulunan trafiğe kapalı, heykellerin, cafelerin bolca bulunduğu buluşma noktası.

IMG_3335
Rahibe Teresa Bulvarı.

Zahir Pajaziti Heykeli (Zahir Pajaziti Monument), 1962 yılında doğan Pajaziti, Kosova Özgürlük Ordusu kumandanıydı. 1997 yılında Vushtrri‘de Yugoslav Ordusu ile girdikleri çatışma sırasında hayatını kaybetti. 2008 yılında Kosova Başkanı Fatmir Sejdiu tarafından Halk Kahramanı ilan edildi. Kosova Özgürlük Ordusu’nun ilk kumandanı olan Pajaziti, Özgürlüğün İlk Silahı olarak adlandırılıyor.

IMG_3336
Kumandan Zahir Pajaziti.

İskender Bey Anıtı (Gjergj Kastrioti Skenderbeu), Soylu bir aile olan Kastrioti ailesinin bir üyesi olan İskender Bey, Osmanlı’ya rehine olarak gönderilmiş. 20 yıl kadar II. Murad’ın hizmetinde eğitim gören ve Müslüman olan İskender Bey, kaçıp yeniden Hristiyanlığa geçerek Osmanlı’ya karşı savaşmaya başlamış. Uzunca bir süre topraklarını Osmanlı’ya karşı korumayı başaran İskender Bey Arnavutlar tarafından halk kahramanı olarak kabul ediliyor.

IMG_3338
İskender Bey.

Fatih Camii ve Saat Kulesi (Xhamia e Madhe, Sahat Kulla), Fatih Camii Sultan Mehmed tarafından 1460-1461 yılında inşa edilmiş. Avusturya-Macaristan döneminde Katolik Kilisesine çevrilmiş. 2. Dünya Savaşı sonrasındaysa yeniden camiye dönüştürülmüş. 1955 yılındaki bir depremde yıkılan minaresi yeniden inşa edilmiş. Tam karşısında bulunan saat kulesi ise, 19. yüzyılda inşa edilmiş. Orijinali bir yangın sonucu yıkılmış daha sonra yeniden inşa edilmiş.

IMG_3340
Fatih Camii ve Saat Kulesi.

Priştine’de benim açımdan gezilecek yerler bunlardan ibaretti. Yalnızca birkaç saatimi alan Priştine’den akşama doğru havaalanına gidip uçağı bekledim. Tam olarak kaç paraya gittiğimi hatırlamasam da taksicinin söylediği ücretin altında bir rakam söylediğimde hemen kabul etmişti. Ülkeden çıkarken de, girişte pasaportum kontrol edilmese de herhangi bir sorun yaşamadım.

Balkan turumun da böylelikle sonuna gelmiş oldum. Bir sonraki gezi yazılarında görüşmek üzere.

don’t be afraid, take the roads with GumsN’Shoes.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: